Machu Picchu

image

Tek gidişlik bilet almamın hikayesi Küba’ya yıllardır gitmek istemem sebebiyle başladı. Gezime Küba’dan başlamak istiyordum ama gittiğim tarih Küba’da fırtına dönemine denk gelince o tarihlerde Güney Amerika’da en uygun yere baktım. Machu Picchu’ya gitmek için en uygun dönemin benim seyahatime başlama tarihlerine denk geldiğini görünce hemen bileti Peru’nun başkenti Lima şehrine aldım. Böylece Machu Picchu’ya giden Peru maceram da başlamış oldu.

Benim Machu Picchu deneyimim hayatımda iyi ki yaptığım şeylerden bir tanesi olarak listeme geçti bile. Machu Picchu gerçekten inanılmaz etkileyici ; aynı zamanda çok turistik bir yer. Cusco’dan başlayan bu turistik atmosfer bazen fazla gelebiliyor, ama ben yine de hem üç hafta kaldığım ve gönüllü çalıştığım Cusco’yu, hem de Cusco’dan başlayan ve Machu Picchu’da sona eren bu yolculuğumu çok sevdim. Cusco’ya, Arequipa’dan Lima’da tanıştığım Annette ve Elisa’yla birlikte geldik. Gezimize diğer bir Alman Elisa da katıldı. Elisa Erasmus öğrencisi olarak Bilgi Üniversitesi’nde bir dönem okumuş , Türkçe biraz biliyorum dedi. Konuşmaya başladım , baktım baya iyi konuşuyor. Çok şaşırdım. Sonradan öğrendim ki zaten 4-5 dil konuşuyormuş, mütavaziliğin sözlük anlamı bu kız. Kızlar da benim gönüllü çalışacağım hostele yerleştiler. Onların Arequipa’dan tanıdıkları bir arkadaşları sayesinde kendilerine bir tur ayarladılar. Ben çalışacağım günleri ve saatleri henüz ayarlayamadığım için biraz beklemek durumunda kaldım. Sonra çalışma saatlerimi diğer gönüllü arkadaşlarımla değiştirip kızların aldığı tura katıldım. Aldığımız tur; Cusco’da Hidroelectrica’ya transfer, yolda öğle yemeği, Machu Picchu’ya en yakın yerleşim merkezi olan Agues Calientes’te konaklama , akşam yemeği, Machu Picchu’ya giriş ve rehberi kapsıyordu. Biz biraz fazla ödedik; ancak bu turu Cusco’nun her yerinde 90 dolardan başlayan fiyatlarla bulabilirsiniz. Hatta bence sadece transfer ücreti ödeyip geri kalanını kendi başınıza yapın. Hem daha az ücret öderseniz, hem de Macchu Picchu’da istediğiniz kadar zaman geçirip, Agues Calientes’te bir gün dinlenip dönersiniz. Ben arkadaşlarımla gitmek istediğim için onların planına dahil oldumbu sefer.image

Aslında Machu Picchu’ya gitmek için tabi ki en güzel yol Inka Yolu Yürüyüşü. Peru’da neredeyse hiç bir şeyi önceden ayarlamanıza gerek yok, her şeyi son dakika ayarlayabilirsiniz ama Inka Trail bir istisna. Bu yürüyüşü yapabilmeniz için en az altı ay önceden ayarlamanız gerekiyor, yoksa yapmanız imkansız gibi bir şey. Bir çok kişinin yaptığı ve memnun kaldığı diğer bir yürüyüş yolu ise Salkantey Yürüyüşü. Inka Yürüyüş Yolu’nu yapmayacaksınız, diğerleri için Cusco’ya geldiğinizde karar vermek daha iyi olur. Hem seçeneklerizi görürsünüz hem de daha az ücret ödersiniz.

image

image

Sabah erkenden uyandık. Bizi Hidroelektrica’ya götürecek olan “collectivo”lara bindik . Yaklaşık 6-7 saat süren yolculuğumuza başladık. Bu yolun bu kadar heyecanlı olduğunu hiç tahmin etmemiştim; ama uçurum kenarında hayatımda yaptığım en güzel ve adrenali yüksek yolculuklardan birini yaptım. Videosu Facebook ve Instagram hesaplarımda var. Hidroelektrica’ya geldiğimizde Machu Picchu’ya en yakın yerleşim yeri ve geceyi geçireceğimiz Agues Calientes’e yürümeye başladık. Bu yola giden bir tren de var ama tren hem pahalı olduğu için hem de orman içinden mükemmel bir yürüyüş yolunda yürüme fırsatını kaçırmamak için trene binmeyin derim. Bu yolu yürümek 2-2.5 saat kadar sürüyor. O kadar güzel ki bir yanda kelebekler uçuyor, bir yanda nehir bir yanda tren yolu ve ormanın içinde yürüyorsunuz. İyi ki tren bileti alacak param yokmuş da yürümek zorunda kalmışım! 🙂

imageimage

 

 

Akşamı Agues Calientes’teki hostelde geçirdik ve sabah 4 civarında uyanacağımız için erkenden uyumaya çalıştık. Sabah 5’te Machu Picchu’ya giden yolda bir sürü insanla elimizde, kafamızda fenerlerimizle girişe doğru ilerledik. işte geldik! Hava hala karanlık. Machu Picchu’ya çıkmak için otobüsler var, otobüse binip 20 dakikada varabilirsiniz ya da bizim yaptığımız gibi 3000 basamaklı Machu Picchu’ya tırmanırsanız. Kabul ediyorum hayatımda yaptığım en büyük çılgınlıklardan biri bu. Kendimden beklemediğim bir performansla yolun yarısında ağlama noktasına gelsem de çıktım 3000 basamaklı o merdiveni. Çıktığımda kendimle gurur duyuyordum. Yolun yarısında niye yaptın niye niye binseydin ya otobüse diye kendime söylenmelerim bitmişti. Basamaklar bitince girişe geldik ;tabi ben hem yükseklikten hem yorgunluktan biraz sarsılınca kendimi koka yapraklarına verdim bir süre. Machu Picchu 2.430 m yüksekliğindeki bir tepenin sırtında bulunuyor. Bu nedenle irtifa hastalığı yaşamanız muhtemel. Aslında Lima’dan direkt Cusco’ya gelen insanlar da yükseklikten etkileniyor. Ben bunu bildiğim için yavaş yavaş yüksekliği artırdım yollarda, önce Arequipa’ya geçmem iyi oldu o yüzden. Yükseklik hastalığına en iyi gelen şey ise; koka yaprağı. Koka yaprağını çiğneyebilirsiniz , tadını sevmezseniz çayı da var. Ben Peru ve Bolivya’daki günlerimde bol bol koka çayı içtim, koka yaprağı çiğnedim ve çok faydasını gördüm.

 

imageimageimage
image

Girişe doğru ilerledik ve karşımızda tüm ihtişamıyla Machu Picchu! İnsanı büyülüyor, bir süre öylece bakıyorsunuz, saatlerce izlemek istiyorsunuz. Nefes kesici bir manzaraya sahip. Machu Picchu İnka dilinde “yaşlı dağ” anlamına geliyormuş. Machu Pichu elli yılda üç yüze yakın işçinin çalışmasıyla yapılmış ve İnkaların görkemli yaşamı burda 100 yıl sürmüş. Machu Picchu’nun yapılma nedenine dair çok sayıda efsane var. Bunların en önemlilerinden biri buranın “ Güneşin Bakireleri” için inşa edilmiş olması. Neredeyse 600 yıllık şiddetli yağmurlar ve toprak kaymalarına rağmen Machu Picchu ayakta kalmayı başarmış. Machu Picchu’yu oluşturan 20 tondan oluşan binlerce taş mükemmel bir hassasiyetle sadece insan gücü ve ilkel aletler kullanılarak yerlerine yerleştirilmiş. And dağlarının yükseklerinde keskin bir sırttta dengelenmiş , Urubamba nehrinin 450 m üzerinde kurulan bu gökteki kent gündelik hayatta ihtiyaç duyulan herşeye sahip; evler, otlaklar, su kanalları. İnkalıların besin ve tören yiyecekleri yetiştirmek için kulandıkları terasların tasarımı ise etkileyici. Duvarlarının tasarımını , erozyonun önlemek için su akışına uygun ve açısını ayarlamışlar. Teras duvarları, gün içinde güneşin ısısını emiyormuş ve geceleyin bu sıcaklığı toprağa yansıtıp ürünleri koruyormuş. Geziyoruz, hayran kalıyoruz, fotoğraf çekiyoruz. Bu arada hatırlatmakta fayda var ;Machu Picchu’da zıplamak, dansetmek, yemek yemek yasak. Görevliler bu konuda çok katılar. Dünyanın yedi harikasından birini görmüş olmanın mutluluğuyla dönüş yoluna geçiyoruz. 3000 basamaklı merdiveni inmek, çıkmaktan daha kolay oluyor. Agues Calientes’ten Hidroelectrica’ya yürüyoruz. Bizi Cusco’ya götürecek dolmuşa bindiğimizde hepimiz hem çok yorgun hem çok mutluyuz. Yüzümde bir gülümse aynı heyecanlı yoldan ilerliyorliyoruz. İçimden diyorum ki; İyi ki gelmişim!İyi ki yoldayım!

image
image

Instagram: @yoldangecerken

Facebook: https://m.facebook.com/yoldangecerken/?tsid&source=resul

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir